MELTEM KARAKAŞ
(ESKİŞEHİR)- SES Eskişehir Şube Eşbaşkanı Umut Özge Yılmaz, ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yetkili sendika üyelerinin idareci yapıldığını ve kendilerine gelen mobbing şikayetlerinin arttığını ifade etti. Yılmaz, “Bu ekonomik krizde, bu hayat pahalılığında istifa etmeyi göze alabilmek için çok ciddi bir baskı altında olmak gerekmektedir. Bu ailenin yaşayacağı geçim sıkıntısının hesabını kim verecek” dedi.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi ile ilgili açıklama yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eskişehir Şube Eşbaşkanı Umut Özge Yılmaz, yetkili sendika olan Sağlık Sen üyesi idarecilerin birçok çalışana baskı ve mobbing yaptığına dair şikayetler aldıklarını söyledi.
“YANDAŞ SENDİKANIN ÜYELERİNDEN BİRİLERİ İDARECİ YAPILDI”
Umut Özge Yılmaz açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Malumunuz ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde son günlerde yandaş sendikanın üyelerinden birilerinin idareci yapıldığı, birilerinin idareden uzaklaştırıldığı, yapılan merasimle Başhekimin de yandaş sendika ile pozlar vererek bu durumu kamuoyuna duyurduğuna tanık oluyoruz. Bizler SES olarak üniversite hastanesinde ve hastanelerinde bilimsel çalışmalardan uzak, keyfi atamalara ve iş bölümlerine, çalışanlar arasında ayrımcılığa, kayırmacılığa, mobbinge, bilim üretmesi gerekirken akademiden uzaklaşma kararı alan genç sağlık emekçilerine, istifa edenlerin hatta intihar edenlerin bu durumdan nasıl etkilendiğine ilişkin onlarca açıklama ve eylem yaptık. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine, özlük haklarına hatta yemek haklarına yönelik çalışmalar yaptık.
“HASTANENİN CAHİLCE YÖNETİLMESİNE ENGEL OLAMADIK”
Değişmeyen ve dönüşmeyen tek şey, bilim yuvası olması gereken bu hastanenin keyfi ve cahilce yönetilmesine engel olamadık. Sendikaların çalışanların haklarını korumak, geliştirilmesine kafa yormak ve bunlar için mücadele etmek asli görevidir. Ancak sarı sendikalar birkaç üyesinin menfaatini önceleyerek kendi üyeleri de dahil tüm emekçilerin çalışma koşullarını çekilmez hale getirmiştir. Üniversite yönetimi bu durumu olağan nasıl karşılar ve bu anlayışı destekler? Üyelerimiz ve üyemiz olmayan sağlık emekçilerden aldığımız duyumları SES olarak buradan soruyoruz; yandaş sendika dışında bir sendikanın temsilcisi olduğu için kişinin çalıştığı birim sorumluluğundan alınması hastane yönetiminin yanlı olduğunun göstergesi değil midir? Yakın zamanda kamu yararını gözettiği için eski şube başkanımızın yıllardır namusuyla çalıştığı birimden hukuksuzca başka bir birime sürülmesi, hastane yönetiminin husumet beslediğinin göstergesi değil midir? Şube eski başkanımızın arkasındayız, bu hukuksuzluğun hesabını sormak için hukuki süreç başlatıp, soruşturma talebinde bulunduk.
“MOBİNGE DAYANAMADIĞI İÇİN 17 YILLIK HEMŞİRE İSTİFA ETTİ”
Hastanenizde yandaş sendika üyeleri servis sorumlusu yapılabilsin diye eski sorumlu hemşireler haber verilmeden görevinden alınıp, çalışma listesine diğer mesai arkadaşlarından daha fazla nöbet yazıldığı, bunun üzerine Cimer’e şikayette bulunduğu için hastayken raporunun iptal edildiği doğru mudur? Bu mobbing değil midir? Bu mobbinge dayanamadığı için 17 yıllık mesleğinden istifa etmeye mecbur bırakılması adil midir? Bu ekonomik krizde, bu hayat pahalılığında istifa etmeyi göze alabilmek için çok ciddi bir baskı altında olmak gerekmektedir. Bu ailenin yaşayacağı geçim sıkıntısının hesabını kim verecek? Üniversite hastanelerini; yetersiz bütçe ve personelle, akademik kadroların içinin boşaltılmasıyla, liyakatsiz atamalarla bu duruma getiren zihniyete yabancı değiliz. Çalışanların liyakatsiz atamalarla her türlü risk, angarya ve sağlıksız çalışma koşullarıyla baş başa bırakanlardan hesap sormak, tepki koymak kutsal olandır. Biz SES olarak sadece üyelerimizin değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yanındayız; bu liyakatsizliğin, keyfi uygulamaların, mobbingin karşısında olacak ve tüm yolları kullanacağız.”